Karabük ilinin tarihi ve gelişmiş ilçesi olan Safranbolu, yaklaşık olarak Ankara'nın 200 km kuzeyinde, Karabük ilçe merkezinin de 9 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 100 km güneyinde bulunmaktadır.
Demiryolu istasyonundan otobüs firmaları servisleri, dolmuşlar veya Safranbolu Halk Otobüsleri ile 15 dakikada gidilebilir.
Ben karayolu ile Antalya dan, önce Ankara sonra Ankara-İstanbul otoyolunun Gerede sapağından ayrılarak 88 km. sonra ulaştım.
Safranboluya girişte tarihi evler sizi karşılıyor.
Teker teker tarihi evleri gezmek ve fotoğraflamak epey zaman alıyor.
Yüzlerce çekimden buraya aktarabileceklerim de pek fazla değil, malum yerimiz kısıtlı.
Bu yokuştan çıkıp Kent Tarihi Müzesi ni ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca, Tayfun Talipoğlu nun Bam Teli Müzesi de gezilebilir.
Arasta da dolaşıp çeşitli hediyelik eşyalar ve Maket Evlerden satın alabilirsiniz.
- Gelelim gezinin en lezzetli tarafına:
"Kazanocağı Ev Yemekleri" nde bir ailenin hazırladığı lezzetleri mutlaka tatmalısınız.
- Tereyağında hazırlanmış, boyutları 3 Cm x 1 Cm küçüklüğünde olan ve güveçte servis edilen "Etli Yaprak Sarması" enfes.
- Arkasından yöreye özel "Peruhi" (Perohi) yi denemelisiniz. İçi süzme yoğurt ve naneyle hazırlanan orta boy muska şeklindeki mantılar pişirildiğinde içi peynire dönüşmekte ve üzerine Nane, Pul Biber tereyağında çevrilerek servis edilmekte, muhteşem bir tat ve böyle değişik bir mantı yemedim.
- Bu arada Ata Usta nın kendi usulü ile hazırladığı "Kızılcık Suyu" nu yemeklerle birlikte yudumlayınız.
- Tereyağlı "Ev Baklavası" çok güzel gözüktü gözüme fakat yerim kalmamıştı.
- Diğer ev yemekleri: Safranbolu Mantısı, Su Böreği, Güveçte Yeşil Fasulye, Cevizli Yayım, Cevizli Çörek, Höşmerim v.b.
Safranbolunun üç güzelini almadan olmaz: "Safran", "Lokum" ve "Çavuş Üzümü".
Konaklar, Cami, Hamam, Berber, (katkı maddesiz ekmekler yapan) Fırınlar, Bakır ve Ahşap işleriyle uğraşan Zenaatkarlar, Kahvehaneler, Lokumcular hepsi birer görsel şölen.
Geleneksel yöre halkı çok candan, yardımsever ve sevimli.
Civarda gezilecek çok güzel yerler de vardı fakat zaman kısıtlı idi. Kesinlikle bir kez daha gideceğim.
Dolu bir mide ve Jazz müziği eşliğindeki rehavetle Amasra ya doğru yola koyuldum.
Dolu bir mide ve Jazz müziği eşliğindeki rehavetle Amasra ya doğru yola koyuldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder